
Anadolu
Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, bakanlıkların,
kurumların çok ciddi siyasal iletişimciye ihtiyaçlarının bulunduğunu
belirterek, "Üzülerek belirteyim, kendimize özgü bir siyasal iletişim
kuramımız yoktur" dedi.
Siyasal iletişimin Türkiye'de çok Yaygın bir kavram olmadığını,
daha çok Üniversite kesiminde konuşulduğunu ifade eden Öztürk, "Siyasetin
dilini oluşturan insanlara, yani siyasetin mesajlarını halka ulaştıran
insanlara siyasal iletişimciler denir. Bu mesleğe de siyasal iletişim
deniliyor" diye konuştu.
Öztürk, siyasal iletişimin 1950'li yıllara dayanan Amerika
kökenli bir kavram olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam
etti:"Türkiye'ye girişi ise 1970'lerin sonu, 1980'lerin başıdır. Bu
kavramın özellikle Türkiye için, 2003 yılından beri büyük bir değişim ve evrim
geçirdiğini de söylemeliyim. İletişim danışmanı, basın danışmanı, basın
müşaviri gibi kavramlarla ilgili istihdam edilen arkadaşlar genellikle
Ankara'da o siyasetçiyi takip eden muhabirlerden seçilir. Bir editör
arkadaşımız, bir muhabir arkadaşımız alınır ve istihdam edilir. Yaptığı görev bellidir,
üslubu, tarzı bellidir ama bu konuyla ilgili bir eğitimi, backgroundu yoktur.
Bugün hemen hemen bütün bakanlıklarda, önemli kurumlarda, genel müdürlüklerde
basınla ilgilenen bir arkadaşımız bulunur. Bu arkadaşlarımızın mesleği,
gazetecilik, iletişim. Yaptığı şeyle, mesleği arasında doğrudan ilişki var.
Fakat siyasal iletişim alanında özel bir eğitimi yok."
Öztürk, Amerika ve İngiltere'de siyasal iletişimle ilgili
üniversiteler bünyesinde fakülte ve lisans, doktora programları bulunmasına
rağmen Türkiye'de siyasal iletişimle ilgili bir lisans programının
bulunmadığını vurgulayarak,"İletişim fakültelerinin bir kısmında bir ders
olarak okutuluyor. İki üniversitemizde master ve doktora programı vardır. Bunun
haricinde bu alanla ilgili Elle tutulur bir akademik çalışmaya ben rastlamadım.
Benim gördüğüm şey, bakanlıkların, kurumların çok ciddi siyasal iletişimciye
ihtiyaçları var. Bu ihtiyacın, karşılanması için çeşitli defalar Üniversite
rektörlerine, dekanlara, hatta YÖK Başkanına bu alanla ilgili bir branş
açılması gerektiğini söyledim" dedi.
Siyasal iletişim alanında 40 civarında kitap yayımlandığını
ifade eden Öztürk, "Kitapların yüzde 95'i alıntı. Amerika'da,
İngiltere'de, Avrupa'da yayınlanmış kitaplardan alıntı, atıflar, tercümelerden
oluşuyor. Üzülerek belirteyim, kendimize özgü bir siyasal iletişim kuramımız
yoktur. Bu kuramın, son 5 yıldır oluşmaya başladığını, kuram oluşmaya doğru
gittiğini de görüyorum. Bu Türkiye'ye özgü bir yeni kuramdır, Türkiye'nin kendi
derinliklerine, tarihsel alt yapısına, milletin bilincine dayanan yeni bir kuramdır.
Bunun üzerine yoğun bir çalışma yapmaya niyetlenmişken, maalesef Ankara'dan
seferberlik kağıdı geldi ve biz yine oraya göreve gittik ama bu çalışmamızı
önümüzdeki dönemlerde de devam ettireceğiz" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder